1 Nisan Bayram günümüzü ailece, dost telefonlarıyla coşkuyla kutlarken kaleme aldığım ilk kısa mutluluk yazısının başlığını “YA SONRASI” diye bitirmiştim. İlk rezalet haberini çok çabuk, ertesi günü aldık. Olay kesinlikle VAN ilimizin boyutlarını aşıyor, Türkiye’nin sorunu. Hangi melun ve T.C. bütünlüğü düşmanı kafa böyle sersemce bir inisiyatif aldı henüz bilmiyoruz. Ortalık iyice karıştı. Sadece Van’da değil Bitlis’te de şehre giriş çıkış ve gösteri yasağı ilan edildiği Valilerce açıklandı. CHP başta siyasi partilerden sert açıklamalar gelmeye başladı.
Ancak, bütün bunlar şimdilik görece gelişmeler, heyecanlanmaya gerek yok. Zira uygulamayı belirleyecek son kararı Erdoğan’ın vereceğini biliyoruz. Neyse ki, önümüzdeki bir iki gün Erdoğan’ın sonuçları tartmak, ölçüp biçmek için yeterli vakti var. Bu hiç kolay bir karar değil. Şaşırtıcı seçim sonuçları ve aynı akşam Erdoğan’ın Batılı bir devlet adamına yakışır Balkon konuşması, dünyada Demokrasimize yönelik çok olumlu bir hava yarattı. Mehmet Şimşek umutla ellerini ovuşturuyor olmalı, para bulması bir nebze kolaylaştı denebilir.
Erdoğan hem “ŞAHSI”nın, hem de Türkiye’nin kaderini belirleyecek yaşamsal bir tercih karşısında. Bahçeli zihniyeti doğrultusunda yürüdüğü takdirde lehine uyanmaya başlayan hava sert zemine çarpan kristal bir vazo gibi paramparça olur. Sözünün tersini yapması mesele değil de para musluklarının tamamen kurumasını göze alırsa Abdülhamit ve Menderes’ten sonra moratoryuma gitmek zorunda kalan bir Türk büyüğü olacağını görebilecek siyasi tecrübeye sahip.
Objektif gerçek bu da olsa, ülkemizin karanlık güçlerini oy uğruna kendisi bu kadar şımarttı. Sonucu kestirmek hiç kolay değil, bekleyelim.
