SÜSLÜMAN ZANGOÇLAR ZİNDANI
Elbette birgün güler bize seneler, bize de seneler Gençler, nasıl bir ülkede yaşıyoruz? Daha doğrusu benim gibi bir ihtiyarın durumu hiç önemli değil de, sizler
Elbette birgün güler bize seneler, bize de seneler Gençler, nasıl bir ülkede yaşıyoruz? Daha doğrusu benim gibi bir ihtiyarın durumu hiç önemli değil de, sizler
Ülkemize bir karabasan gibi çöken Cumhur İttifakı bizleri insanlıktan çıkarıp yırtıcı sırtlanlara dönüştürmek için elinden geleni ardına koymuyor. Vahşi bir sırtlanı belirleyen en temel özellik
Bir toplumda utanma duygusu rezil kişiler tarafından yok edilince artık her şey olağan, her şey mübah sayılıyor. Birisi hiç çalışmadan her ay bankamatikten rahatlıkla maaş
Biz çıplak kalsaydık, savaşlar olur muydu? Hayır Tamamen çıplak olunca, silahı nerene saklardın? Nerene? Neyi düşündüğünüzü biliyorum Ama Bu iyi bir fikir değil Hayır İster
YASSAH AĞAM SOLUK ALMAK YASSAH Süslümanlar öylesine azgınlaştı ki, Ağustos ayı çok sıcak ve sözümona tâtil ama huzur ve sükunet içinde tek bir gün bile
Siteme ara sıra göz atan gençler; size geçen Mayıs ayından bu yana bir aydınlanma yaşamaktayım demiştim. Nedeni, Hades’in sarı nokta darbesiyle standart okuryazarlığım son bulunca,
Siyasetçi taifesi bizi fuzuli işlerle öylesine meşgul ediyorlar ki, kaç gündür gençlerle paylaşmam gereken çok önemli bir konuyu bekletiyorum. Fuzuli işler listesinde ordumuzun İsrail’e
Ben “dijital devrim” tsunamisi yaşamımızı alt üst etmek üzere demeye çalışırken bu akşam üzeri eşimin dinlediği TV haberlerine azıcık kulak kabartınca, tekrar “zombie” ilacımı yazan
Ufuktaki şu “dijital devrim” tsunamisinin halen tartışılan sıcak unsurlarını, orta vâdeyi beklemeyeceği belli yakın gelişme potansiyelini, görünen yön/yol/yordam çizgisini hap gibi güzelce özetleyip Günceme koyayım,
Hades’in sarı nokta darbesine maruz kaldığım Mayıs ayının ilk yarısında, necip milletimize sığınma hevesi pek tutmadı. Sevinç’le çaresiz gittiğimiz Psikiyatr Hekim, sözlü tavsiyelerine ilâveten bir
Bugün, Ağustos 2024’ün ilk günü. Geçen mayıs ayı yaşamımda milat sayılabilir. Bugüne ulaşana dek yaklaşık iki buçuk ay olağanüstü bir dönemden geçtim, sarsıntılı mücadeleli bir
Bugün 1 Eylül 2024 Pazar, Ankara… Yaz bitti, süslümanların sonbaharı başlıyor. Yaz boyu süren boğucu sıcaklardan sonra serinleten yoğun yağmur ferahlatıcı günlerin habercisi mi?.
Yalan dolan talan Emirliğinin süslüman trolleri; son demine kadar uğraştırdılar, diz çöktüremediler, aman diletemediler, yiğidim aslanım dik duruşunu korudu, milim ödün vermedi. Önümüzdeki özgürlük yıllarında
33.5 MİLYON $’cık hibe+Mehmetçik yetmedi şimdi de DONANMAMIZ! Tayiban Emirliğinin “yakında Cehenneme yolculuk var” telaşıyla gizli/saklı TBMM’ye gönderme cüretini gösterdiği Cumhurbaşkanlığı Somali Tezkeresi
2024 Mayıs ayı ortası yaşamımdaki en önemli dönüm noktası oldu. Sarı nokta aniden ikinci gözümü de sarınca kitap/gazete okumak filan bitti. Böylece necip milletimizin kahir
Tamam, tâlimatlara uyup iç siyasetten uzak duruyorum. Ama şimdi fark ettim ki, aydınların şehidi Sinan Ateş’in mahkemesi, polisleri tutuklattıran Ayhan Bora Kaplan filan derken biz
LÜTFEN ÖNCELİKLE KENDİ GÜNAHINI HATIRLA. SANA İNANMAK İSTİYORDUK. YURTSEVERLERİN GÖNLÜNDE KANAYAN BİR YARASIN. BİZİ ZAFER PARTİSİNE BİLE SATTIN NAZIM’IN SANA NE DEDİĞİNİ DUYMAK İSTER MİSİN?:
Kısa bir ön açıklama: HADES devreye girip sarı noktayla ikinci gözümü de kapatınca, Mayıs ortasında güçbela Aksakal’ın Güncesine birkaç satır koyabildim. Tavsiye üzerine gittiğimiz psikiyatr
“Aksakalın Güncesi”ne Aldous Huxley Ustanın anısına bir düzine yazı koymuştum. Bir asır öncesinden bugünleri görüp sonrasında başımıza neler geleceğini anlattığı, kafatasının içinde beyin taşıyanları uyardığı,
Samuel Beckett’in anısına Özgür Özel çok iyi niyetli, genç de yani kirli siyasette ümidimiz olabilir. Yalnız hain çakallar arenasında biraz dikkatli olmak zorunda. Tengri’nin Türkleri
