33.5 MİLYON $’cık hibe+Mehmetçik yetmedi şimdi de DONANMAMIZ!
Tayiban Emirliğinin “yakında Cehenneme yolculuk var” telaşıyla gizli/saklı TBMM’ye gönderme cüretini gösterdiği Cumhurbaşkanlığı Somali Tezkeresi vesilesiyle, “Aksakalın Güncesi”ne[1] 15 Aralık 2023 tarihinde Gençleri muhatap alarak koyduğum ve tekrar güncellik kazanan yazımı bu defa siteme ara sıra göz atan Anadolu Yıldızları, orta yaşlı okur yazarların bilgisine sunuyorum.
Bu aylar öncesindeki yazımda çaresizlikten kaynaklanan kapkara ve belki de sevimsiz “ironi”, örtmeye çalıştığı derin acıyı ve hüznü ne derece perdeliyor bilemiyorum. Ben Ata’mızdan utandığım için böyle yazıyorum. Yalnız, Süslümanlarda utanma duygusundan zırnık kalmadığı bu tezkereyle cümle âleme teşhir ve ilan edildiğine göre “Kader Utansın” diyorum.
Değerli meslektaşım Namık Tan dört gün önce TBMM’de bir basın toplantısıyla bu sürpriz rezaleti gündeme getirdi. Tesadüfen “X”te görünce kendisini kutlarken “bu konuşmanın hafta sonu ülkede bomba etkisi yaratması gerekiyor” diye yazmıştım. Muhalefet, iktidarın küçük ortağının cansiperane tahriklerle yaşatmayı sürdürdüğü anormal atmosferi “normale” dönüştürmekte henüz bir arpa boyu yol almamış ki medyamızda patırtı falan çıkmadı. Oysa, haberdar olanın anında ateşte unutulmuş kahve cezvesi gibi parlayıp taşması, köpürmesi beklenirdi.
Eşim TV’de Somali’den söz ediliyor diye bağırınca hemen koştum. TV haberini izleyenler Sayın Tan’ın konuşmasını internetten bulup mutlaka ama mutlaka okumalı. Gazete/TV haberlerine bakıp geçiştirilemeyecek kadar vahim/yaşamsal bir sorun bu. Yapılmak istenen yurtseverler açısından öylesine akıl havsalaya sığmaz bir hainlik ki, “inanılmaz” diyebilirsiniz.
Yahu, Allah’ın unuttuğu, başta IŞİD, terörist ve korsan kaynayan, süregiden iç savaşta insanlarının birbirini kesip biçtiği, en yoksul kara Afrika ülkelerinden birine Mehmetçik yetmiyor bir de donanmamızı göndereceksiniz. Siz bu uğurda bazı gemilerimizi kaybettirip Akdeniz’de Türkiye’yi eli kolu bağlı/çaresiz bırakmak peşindeki melanet erbabına bayram yaptırtmak mı istiyorsunuz?
Hayır, bu kadar beyinsizliğe ihtimal vermek sersemlik olur; bu girişim vasıfsız atanmışların ihmali, bürokratik dikkatsizlik, vurdumduymaz danışmanların duyarsızlığı gibi Sudan tipi Başkanlık rejimimiz özellikleriyle açıklanamaz. Hele Sayın Tan’ın verdiği bilgiler dikkate alındığında. Yahu, geçen Şubat ayında imzalanan anlaşma bir sır gibi gizlenmiş, TBMM’de Dışişleri Komisyonunda dahi gören bilen yok ama tezkere tam da karambolde geçebileceği günler seçilerek Meclis’e sunuluvermiş. Bunlar insanı kudurtur vallahi.
Kaynar bir yaz ortasında millet hayvanların canına kasıt, maarifin tarikatlar eliyle mahfı gibi kahredici konularla canı burnunda uğraşırken tesadüfe bakın hafta sonu/olimpiyatlar filan derken “yangından mal kaçırırcasına” pattadak TBMM’nin gündemine düşen bir tezkere. Burada mutlaka bir ketenpere olmalı.
Şimdi sırayla ve mantıklı düşünmek lazım. Erdoğan hele şu dönemde çok yoğun olsa dahi böyle bir ketenpereye düşmeyecek kadar tecrübeli bir siyasetçi. Gerçi FETÖ macerasının sonunda aldatıldık filan dedi ama bu gerçekten çok fazla ve uçuk/kaçık tehlikelerle yüklü bir adım.
Sudan tipi Başkanlık sistemimiz kurulduktan sonra parmak indir/kaldır aygıtına dönüşen, yani pek sorun çıkarmayacak olan TBMM’den bile kaçırılmak istendiğine göre tezkerenin kimse fark etmeden geçirilmesi gerekiyormuş. Neden acaba?..
Bu soruya cevap ararken rahmetli Demirel’i andım. Nur içinde uyusun. Dışişlerinin yani devletin nihai koruyucusu idi. Dışarda/içerde böyle olağan dışı bir gariplik/pislik ortaya çıktığında bizim yani Dışişleri ekibinin güvencesi/sigortasıydı[2]. Çok gizli/karmaşık sorunlarda tüm ihtimalleri/seçenekleri kendisine açık açık anlatıp talimatını alırdık. Erdoğan’ın ziyadesiyle meşgul olduğu bir dönemde tezkereyi oldu bittiye getirmeye çalışanlar, sırılsıklam ebleh değiller ise mutlaka bir çıkarları olmalı.
Somali’nin durumunu irdelemeye çalıştığımızda şu somut veriler ön plana çıkıyor: silah, uyuşturucu kaçakçılığı, yoğun kara para trafiği ve çeşitli boyutlarıyla yasa dışı karanlık faaliyetler. Böyle kuralsız, aşırı yoksul bir toplum ve bölük pörçük sözde bir devlet yapısı içinde yerli yabancı her türlü “etki ajanı” zehirli yarasalar gibi uçuşur ve her haltı karıştırabilir. Somali’nin gevşek devlet kurumlarını da kullanabilen çıkar şebekelerinin eli kolu, en olmadık yerlere uzanabilir. Komplo teorisi hissi veren senaryolar böyle ortamlarda gerçeğe dönüşebilir.
Aktif görevde olsaydım MİT, GENKUR, DIŞİŞLERİ gereğinde İÇİŞLERİ meşverete girişmiştik bile çünkü bu olacak bir iş değil. Kadim Devlet geleneğimiz sayesinde halen görev yapanlar da Demirel’in makamında bulunan Erdoğan’a Somali düğümünü çözümleyip ülkeyi koruması için gerekli bilgileri vereceklerdir diye düşünmek istiyorum.
[1] https://omerersun.com.tr/somali-korsanlari/
[2] “Devlet Sırrı”dır diye gizli tuttuğumuz bazılarını aradan çok zaman geçtiği için yakında Siteme özetleyerek koyacağım.
