İki yıldır karşılıklı cephelerde Ukrayna’nın doğusuna kilitlenmiş görünen savaş 2024 sona ererken başımıza bir ateş topu olarak düşecektir, şaşırmayalım. Kutup ayısı ile kutup tilkisi kavgaya tutuşursa kazanacak olan baştan bellidir. 20 küsur yılın yorgunu tek adam Putin, bu “askerî harekâta” kısa sürede son bulur hesabıyla girişti. İki yıl sonra şimdi savaşa dönüştüğünü kabul etmek zorunda kaldı. Doğa kanunudur görevde eskiyen otokrat mutlaka bir yerde tökezler. KGB kökenine bakınca hesaplı hareket ettiği düşünülen Putin’in başına gelen de budur. Ancak, geçmişte becerdikleri bundan sonra neler yapabileceğinin göstergesidir.
Yakın tarihte bir düzineden fazla savaşa tutuştuğumuz Rusya’nın kaynak ve kabiliyetleri hakkında biz Türkleri yanlış yönlendirmek zordur. TV dizisinden çıkartıp Ukrayna halkının başına oturttukları siyaset çaylağı şaşkın meddahı yardım vaadiyle kandırmak ise insan kayıpları pahasına da olsa kolaymış. Bizim halkımız taşıma suyla değirmenin dönmeyeceğini bilir. Bir kere günümüz Rusya’sı Sovyet imparatorluğunun varisidir. Pazar koşullarını izleyip inisiyatif almaktan aciz, maaşlı memurlar diktası altında tüketim malları üretemeyen Sovyet ekonomisi, herkesin bildiği gibi devlet ihtiyaçları söz konusu olunca çok sağlam ve güçlü bir silah üretim hatta uzay teknolojisi alt yapısına sahipti.
ABD “özel sektör” (!) silah tacirlerinin Ukrayna’da yeni büyük kazanç fırsatını kaçırmayalım açgözlülüğüne, bencil/çıkarcı siyasetçiler taifesi alet olunca Putin’in yanlış taktik hesabının üzerine silahla gidildi. Casusluk tecrübesi sahibi “tek adam” halt ettiğini kavradığı anda durdu ve savunmaya geçti. İki yıl süresince Rusya’ya epey zarar verdiler ama geriletemediler, Putin kazdırdığı siperlerden kımıldatılamadı. Bu arada eski soytarı, doğal Devlet Başkanı görüntüsünden vaz geçip mazlumların savunucusu Che Guevera’nın sefil gömlek/pantolonu benzeri bir kılıkla zengin ülkeleri gezdi ve insanların gözlerini nemlendirerek meddahlıktan aktör statüsüne yükseldi. Amerikan Kongresi üyelerine “para vermezseniz milyonlarca Ukraynalı ölüme mahkûm” diyebildi. Herkes çok üzüldü.
Yüzölçümü itibariyle halen birinci sıradaki dünya ülkesi, peşinden gelen Kanada, Çin, ABD ve Brezilya’nın önünde Rusya’dır. Yani bu ülke Ayı türünün hasıdır, vücut geliştirenleri imrendirecek güçlü/şişkin kaslara sahiptir, hiç şakaya gelmez. Putin iki yılı Doğu Ukrayna’daki cephede oyalanarak da geçirmedi. Uzak geride sanırım150.000 kişilik taze bir orduyu hazırladı, silah altyapısını çağdaş dijital teknolojiyi kullanarak geliştirmeye çalıştı. Kendisine sırt çeviren Batıya nispet olsun diye malzeme/donanım eksiğini Çin’den, Kuzey Kore’den filan temin etti.
Kısacası, sürüncemede kalan bir savaşın son evresine ulaşıldı. Avrupa Birliğinin hüsranı olan parlak otokrat, Erdoğan’ın kankası Macaristan Başbakanı Viktor Orban geçenlerde medyaya açıkladı. İkili görüşmelerinde Trump kendisine “Ukrayna savaşına metelik (penny) kaptırmam” mealinde konuşmuş. Bu durumda Zelensky’nin 2025 Ocak ayında ayazda kalmasını beklemeliyiz (ömrü yeterse). Zaten Almanya, Biden’ı kızdırmamaya çalışarak “ABD parsayı kaptı ama Ukrayna savaşı ekonomimizin iflahını kesti” yolunda sızlanmaları usul usul duyurmaya başladı. Şansölye Scholz ne yapacağını bilemeyen ürkek bir tedirginlik sergiliyor. Fırsat bu fırsat diye De Gaulle şapkası giymeye özenip asker göndermekten söz eden memur Macron’u ciddiye alan yok. Avrupa yıl sonuna kadar sıfırı tüketmek üzere dersek “mübalağa etme” diyen çıkmaz. Gazze soykırımını dijital devrim çağında uzun süre perdelemek, yok saymak da çok zor. Eh! Rusya da hazırlıklarını tamamladı, 2024 bitmeden acaba Ukrayna savaşı ne duruma girer senaryolarını tartışma aşamasına gelmiştik.
İşte tam bu sırada, ben bu satırları yazarken ekranıma Moskova’dan inanması zor bir cehennem yalazı düştü. Bir kültür merkezine yapılan terör saldırısında çok sayıda sivilin öldürülmesi, yangın kıyamet olacak şey değil. İlk tepkim “yaww!!! hiç değilse bu yaz tatilini rahat geçiremeyecek miyiz” oldu. Bu kısa “günce”yi Siteme koyayım, bakacağız.


