Aldous Huxley’in anısına
Bir gün önceki yazımda Batı’nın Rusya düşmanlığını çok abarttığını, adeta Putin’i fevkalade tehlikeli bir mecraya sürüklemeye çalıştığını belirtmiştim. Evet, Putin’in eli kanlı, acımasız diktatörlerden biri olduğuna kuşku yok. Durdurulması, zafer kazanmasına fırsat verilmemesi gerekiyor çünkü sonra bela çıkarabilir. Ancak, bu sonucu Rusya’nın konvansiyonel silahlarla yıpratılması ya da çökertilmesi suretiyle sağlamak hedefi acaba gerçekçi mi? Evet, askeri işgal yoluyla toprak kazanılması günümüzde asgari hukuk normlarının ihlali. İlke olarak geri püskürtülmesi gerekir ama Ukrayna örneği bu teorik kalıba sorunsuz oturuyor mu? ABD’nin Suriye’de ne işi var ya da iğrenç ayrıntı ve gerçek nedenleri bugün tamamen ortaya çıkmış olan Irak işgalinin sonuçları halen en acı biçimde yaşanmaya devam ederken Ukrayna için toprak kaybı gerekçesiyle yüksek perdeden ağlaşmak ne derece inandırıcı? İki yıldır toprak çekişmesi nedeniyle çok sayıda insan canını kaybediyor, aileler perişan oluyor. Boğuşmak yerine oturup konuşmak, çözüm bulmaya çalışmak daha akılcı bir yöntem değil midir? Evet, Putin bir Rus Çarı şovenizminin ilk işaretlerini veriyor. Askeri güçle bir şekilde Donbas, Zelenski meddahına geri verilirse, dersini alıp susturulmuş mu olacak? Doğu Ukrayna’daki halkın ve Kırım’ın, ulusal kahramanı Nazi eğilimli Bandera olan Kiev yönetimine uzak olduğu ve Rusya’ya yakınlık duyduğu Batı medyasının da iyi bildiği bir gerçek değil mi?
Amerikalı şahinlerin avcı köpeğine dönen İngiliz siyasetçileri de dronlar hatta uzun menzilli füzelerle nükleer devlet Rusya’nın dize getirilemeyeceğini biliyorlar elbette. Amerikalı bir senatör “canım bizim askerlerimiz ölmüyor ki, sadece para veriyoruz” mealinde laflar etmişti. Süregiden savaşı devam ettirmeye çalıştığı takdirde Batı yakında bir yol ayrımına gelmek üzere. Ya iki yıldır göz ardı ettikleri modus vivendi’ye razı gelmeye bir şekilde mecbur kalacaklar; ya da böyle tehlikeli durumlar her zaman kazalara/sürprizlere açık olduğu için daha büyük ve geniş bir belaya bulaşacaklar. Bu iki ucu dertli bir değnek.
İlk seçenekte Putin’in açık bir zafer kazandığı algısı herkes için çok tehlikeli olur. Batı, Gürcistan ve Kırım’da tokadı yedikten sonra ayılır gibi oldu ama Ukrayna akıllanmadığını gösteriyor. Bu savaş çok uzar ve Rusya Donbas’a ilaveten Dinyeper’in doğusundaki toprakları ve dahi Odesa ele geçirirse siz felaketi düşünün. Zafer sarhoşluğuyla Rusya Moldava’yı da yerel yakınlarını kullanarak hizaya getirmeye kalkışabilir; yerel şartlar müsait, benzer Gürcistan deneyi başarılı oldu. Böyle bir durum ortaya çıkarsa sebebini Putin’in örtülü yayılmacı emelleri açığa çıktı diye izah etmek yollardan biri. Bir diğeri izah şekli Amerikan “askeri-sınai ahtapotu” (military industrial complex) desteğindeki bağnaz sağ siyasetçilerin melun ahmaklık ve çıkarcılığı demek olacaktır.
Gençler Türkiye Erdoğan rejiminden kurtulduktan sonra Dışişleri Bakanlığına intisap ettiğinizde kadim bir devletin mirası ve Ata’mızın direktifleri doğrultusunda yürüyen gene asırlık diplomasi geleneğinin inanılmaz rahatlığını göreceksiniz. Devamlı iletişim içindeki Türk emekli diplomatları ilk gününden itibaren Ukrayna tuzağına düşmediler çünkü kendi doğduğu şehri bile geri alma hevesine kapılmayan muzaffer bir komutanın gerçekçiliğine sahibiz. Diplomasi bir uzmanlık işidir. Bizim zamanımızda siyaset devletteki birikimi kullanırdı. Sitemde kamuoyunda bilinmeyen bu yoldaki bazı örneklere yer vereceğim. Zaman aşımı nedeniyle artık gizlilik perdesine ihtiyaç kalmadı. 2017’de otokrasiye dönüşen T.C.’nde demokrasi yeniden tesis edildiğinde dış politikamızdaki pusulasız şaşkınlık çabuk ortadan kalkacaktır çünkü kurumsal ruh çok sağlamdır. Son altı yedi yıl içinde Süslümanların verdiği zararı onarmak sizin için çok güç olmayacaktır.


